باب
الخروج من
الأرض التي لا
تلائمه
28- Sağlığa Uygun
Olmayan Bölgeyi Terketmek
أخبرنا محمد
بن عبد الأعلى
قال ثنا يزيد
يعني بن زريع
قال ثنا سعيد
قال ثنا قتادة
أن أنس بن مالك
حدثهم أن ناسا
أو رجالا من
عكل وعرينة قدموا
على رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فتكلموا
بالإسلام
فقالوا يا
رسول الله إنا
أهل ضرع ولم
يكن لنا ريف
واستوفوا
المدينة فأمر
لهم رسول الله
صلى الله عليه
وسلم بأرض
وراع وأمرهم
أن يخرجوا
فيها فيشربوا
من لبنها
وأبوالها
فلما صحوا
وكانوا
بناحية الحرة
كفروا بعد
إسلامهم
وقتلوا راعي
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
واستاقوا
فبلغ النبي
صلى الله عليه
وسلم فبعث في
الطلب في
آثارهم فأتي
بهم فسمروا
أعينهم
وقطعوا
أيديهم
وأرجلهم ثم تركهم
في الحرة على
حالهم حتى
ماتوا
[-: 7478 :-] Enes b. Malik'in
naklettiğine göre, Ukl ve Ureyne kabilesinden bir topluluk Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem)'in huzuruna gelip Müslüman oldular ve: "Ya Resulallah!
Biz hayvancılıkla uğraşıp sütle beslenen (çöl) insanlarıyız, köylüler
değiliz" deyip, Medine'nin havasının kendilerine iyi gelmediğini ifade
ettiler. Resulullah, onlara (hazineye ait) develerin ve çobanın bulunduğu yere
gitmelerini, develerin sütlerinden ve idrarlarından içmelerini söyledi. (Gidip
Resulullah (s.a.v.)'in dediklerini yaptıktan sonra) Sağlıklarına kavuşup Harre
bölgesine varınca, islam'dan irtidad ettiler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'in görevlendirmiş olduğu çobanı öldürüp deve sürüsünü önlerine katıp
götürdüler. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e ulaşınca, o da arkalarına
takipçi gönderdi. Getirilip gözlerine mil çekilerek elleri ve ayakları kesildi
ve ölünceye kadar Medine'nin Harre bölgesine bıraklldllar.
Tuhfe: 1176
Daha önce 290'da
tahrici geçmişti.
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
عن مالك
والحارث بن
مسكين قراءة
عليه وأنا
أسمع عن بن
القاسم قال
أنا مالك عن
بن شهاب عن
عبد الله بن
عامر بن ربيعة
أن عمر خرج
إلى الشام حتى
إذا كانوا
بسرغ بلغه أن
الوباء قد وقع
بالشام
فأخبره عبد
الرحمن بن عوف
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قال إذا
سمعتم به بأرض
فلا تقدموا
عليه وإذا وقع
بأرض وأنتم
بها فلا
تخرجوا فرارا
منه فرجع عمر
من سرغ
[-: 7479 :-] Abdullah b. Amir b.
Rabia bildiriyor: Hz. Ömer, Şam'a gitmek için yola çıkıp Serğ denilen yara
vardıklarında, Şam'da veba hastalığının olduğunu öğrendi. Abdurrahman b. Avf,
Hz. Ömer'e, ResAlullah (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Bir yerde veba
olduğunu duyarsanız, oraya girmeyiniz. Bulunduğunuz bir yerde veba hastalığı
zuhur ederse oradan kaçarak çıkmayınız" buyurdu" deyince Hz. Ömer
Serğ'den geri döndü.
Tuhfe: 9720
Diğer tahric: Buhari
(5729, 5730, 6973); Müslim 2219 (98, 99, 100); Ebu Davud (3103); Ahmed, Müsned
(1666); İbn Hibban (2912, 2953)
أخبرني
هارون بن عبد
الله قال ثنا
معن قال ثنا
مالك والحارث
بن مسكين
قراءة عليه
وأنا أسمع عن
بن القاسم قال
أنا مالك عن
بن شهاب عن
عبد الحميد بن
عبد الرحمن بن
زيد بن الخطاب
عن عبد الله بن
عبد الله بن
الحارث بن
نوفل عن عبد
الله بن عباس
أن عبد الله
بن عوف قال
سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول إذا
سمعتم به بأرض
فلا تقدموا
عليه وإذا وقع
بأرض وأنتم بها
فلا تخرجوا
فرارا منه
[-: 7480 :-] Abdurrahman b. Avf,
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Bir yerde veba olduğunu
duyarsanız, oraya yaklaşmayınız. Bulunduğunuz bir yerde veba hastalığı zuhur
ederse oradan kaçarak çıkmayınız" buyurduğunu nakletmiştir.
Tuhfe: 9721
أخبرنا
محمود بن
غيلان قال ثنا
وكيع قال ثنا
سفيان عن حبيب
عن إبراهيم بن
سعد عن سعد بن
مالك وخزيمة
بن ثابت
وأسامة بن زيد
قالوا إن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قال
إن هذا
الطاعون رجز
وبقية عذاب
عذب به قوم
فإذا وقع بأرض
وأنتم بها فلا
تخرجوا فرارا
منه وإذا وقع
بأرض ولستم
بها فلا
تدخلوها
[-: 7481 :-] Sa'd b. Malik, Huzeyme b.
Sabit ve Usame b. Zeyd'in naklettiğine göre
Allah'ın Resulü
(sallallahu aleyhi ve sellem): "Veba hastalığı, bir topluluğun azaba
uğratıldığı pis bir hastalık ve azab kalıntısıdır. Bulunduğunuz yerde veba
zuhur ederse o yeri terk etmeyiniz. Sizin olmadığınız bir yerde zuhur edecek
olursa o yere girmeyiniz" buyurmuştur.
Tuhfe: 84
Diğer tahric: Buhari
(5728); Müslim 2218 (97); Ahmed, Müsned (1536).
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
قال ثنا حماد
عن عمرو عن
عامر بن سعد
عن أسامة بن
زيد أن النبي
صلى الله عليه
وسلم ذكر
الطاعون فقال
بقية رجز
وعذاب أرسل
على طائفة من
بني إسرائيل
فإذا وقع بأرض
وأنتم بها فلا
تخرجوا منها
وإذا وقع بأرض
ولستم بها فلا
تهبطوا عليها
[-: 7482 :-] Usame b. Zeyd'in
naklettiğine göre Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) vebadan bahsedip:
'Veba, İsrail oğullarından bir topluluğa gönderilen pis bir hastalığın azabı ve
kalıntısıdır. Bulunduğunuz yerde veba zuhur ederse o yeri terk etmeyiniz. Sizin
olmadığınız bir yerde zuhur edecek olursa o yere girmeyiniz" buyurmuştur.
Tuhfe: 92
Diğer tahric: Buhari
(3473,6974,2218,92,93,94,95,96); Tirmizi (1065); Ahmed, Müsned (21763); İbn
Hibban (2954).
الحارث بن
مسكين قراءة
عليه وأنا
أسمع عن بن القاسم
قال أنا مالك
عن أبي النضر
ومحمد بن المنكدر
عن عامر بن
سعد عن أبيه
سمعه يسأل
أسامة بن زيد
ماذا سمعت من
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
في الطاعون
قال أسامة بن
زيد قال قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم الطاعون
رجز أرسل على
طائفة من بني
إسرائيل وعلى
من كان قبلكم
فإذا سمعتم به
فلا تدخلوا
وإذا وقع بأرض
وأنتم بها فلا
تخرجوا فرارا
منه قال مالك
قال أبو النضر
لا يخرجنكم
الفرار منه
[-: 7483 :-] Amir b. Sa'd bildiriyor:
Babam, Usame b. Zeyd'e: "Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'den, veba
hakkında ne duydun?" diye sorunca, Usame b. Zeyd: "Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in: «Veba, İsrail oğullarından bir topluluğa ve
sizden öncekilere gönderilen pis bir hastalıktır. Bulunduğunuz yerde veba zuhur
ederse o yeri terk etmeyiniz» buyurduğunu duydum" dedi.
Malik'in, Ebu'n-Nadr'dan
olan rivayetinde ise ibare: "Bu hastalıktan kaçma isteği, sizin o bölgeyi
terk etmenize sebep olmasın" şeklindedir.
Tuhfe: 92
أخبرنا
قتيبة بن سعيد
عن مالك
والحارث بن
مسكين قراءة
عليه وأنا
أسمع واللفظ
له عن بن القاسم
قال أنا مالك
عن نعيم
المجمر عن أبي
هريرة قال قال
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
على أبواب
المدينة
ملائكة لا
يدخلها الطاعون
ولا الدجال
[-: 7484 :-] Ebu Hureyre, Nebi
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Medine kapılarında melekler vardır,
veba ve Deccal oraya giremezler" buyurduğunu nakletmiştir.
Tuhfe: 92
Daha önce 4259'da
tahrici geçmişti.